29 Mart 2014 Cumartesi

15



Necip'in ölümüne sebep olmanın verdiği vicdan azabının bitkinliğiyle daldığım uykuya
Ablamın şefkatli ve üzgün sesiyle uyandım 
Ebrar hemşireye durumumu, ne zaman çıkacağımı soruyordu..
Uykulu ve kısık sesle seslendim "Abla sen misin ?
"Benim canım nasılsın ? "deyip yanaklarımda öptü ,Başıma gelenlere çok üzülmüş olmalı ki .ara ara sesi kesiliyor ağladığını belli etmemek, bu durumunu görmememiçin kendini geri çekip nefesini tutuyordu .
"Telefonumu getirdin mi ? " diye konuyu değiştirdim .
"Evet aslında dün getirmiştim ama telaştan vermeyi unutmuşum . şarjını da doldurdum"
Telefonumu alıp yukarı doğru kaldırdım mesajlar bölümünü açacakken ablam " Arayanlara bilgi vermek için telefonu bana getirdikleri gün şarjını doldurmuştum ertesi gün bir kız aradı adını şu an tam hatırlamıyorum .Kazanın olduğu gün onunla randevun varmış gitmemişsin kaza geçirdiğini söyledim hastanenin ismini istedi ,verdim ,hem randevuya gelmediğini iki gün sonra mı fark etmiş anlamadım, sahi kimdi o ?"

"Sonra anlatırım abla "deyip ,o çok merak ettiğim son üç mesajlardan ilkini okumaya başladım ...

2 yorum: