30 Mart 2014 Pazar

19



Nedenini bilmediğim bir isteğe yenik düşerek ,arama tuşuna bastım.
Telefon meşgule verildi ,tekrar aradığımda ulaşılamıyordu ..
Bunca vicdan azabı çeken ,pişmanlığını gözyaşlarıyla dile getirip telefonu kapatan birinin hiç bir şey yokmuş gibi açıp konuşmasını beklemek zaten akıl karı değildi ..
Heyecanlanmış kötü düşüncelere dalmıştım ,yine intihar etme olasılığı yüksekti, evine gidemez ve kimseyi de gönderemezdim ..
Tekrar polisi aramalı mıyım, diye düşündüm..
Bunları düşünürken mesajlar bölümüne girip dördüncü mesajı açtım .
Mesajda şunlar yazıyordu ..

" İnandığım ,hayalini kurduğum mutluluk artık çok uzak .
Ölüme bir adım atıp ,sonsuzluğa koşma arzusuyla doluyum.
Beni hayattan koparan her kim varsa ,cehennemde buluşma umuduyla .
Elveda .."

Sonra beşinci ve son mesajı ...

" En sevdiklerimin ihanetleriyle düştüğüm şu durumdan hiç tanımadığım sizden neden yardım istedim ki ? Umarım beni kendi halime bırakır gelmezsiniz ,keşke sizi hiç aramasaydım "

Önce ölümü arzulaması sonra hiç tanımadığı bir insanı arayıp intihar edeceğini söylemesi ve üstüne bir de adres ve saat vermesi ,şuru yerinde bir insan olmadığını gösteriyordu.Bu durumun içinde bir an sağlıklı düşünüp bunun yanlış olduğunu beşinci mesajda algılamasını da yok sayamayız ..
Kaderimin beni sürüklediği çıkmaz sokakların birine daha adım atmış ve kaybolmuştum.Zaman ne gösterecek bunu zamanla öğrenecektim ..

Aradan 17 gün geçmiş ,bir kaç kez aramış telefonu kapalı olduğu için aramaktan vazgeçmiştim. 
Yaralarım iyileşmiş dikişlerim alınmış ,değnekle de olsa yürüyebiliyordum.Ama Necip yoktu artık ,akşam sohbetleri yoktu .Necip Samsun'daki aile mezarlığına defnedilmiş ve ben en sevdiğim arkadaşımın cenazesine dahi katılamamış .

Aklımdan hiç çıkmayan sorular, sürekli beynimi kemiriyordu 
"Hala yaşıyor mu ,yoksa intihar mı etmişti ?"

2 yorum: